21 Mart 2013 Perşembe

Editörden


Merhabalar,

Dünya gezegeninde ve de üstelik ülkelerden Türkiye'de yaşamak zor. Ekonomik, politik ve her türlü dengesizlikler sonucu bozulan kişisel dengelerimizi yeniden rayına oturtmaya çalışmakla geçip gidiveren kısacık yaşamlarımızın farkına bile varamamış olduğumuzu yolun sonunda farkedersek vay halimize.

Ne istediğimizi bile tam olarak bilemeden, amacımızı bir türlü net olarak belirleyemeden ve her konuda kendimizi yarım kalmış hissederek yaşıyorsak bir önerim var.

Durun ve derin bir nefes alın, şimdi şu soruları sorun kendinize : Ne istiyorum? Amacım ne? Beni tatmin etmeyen ne?

Yanıtları bulup bulamamanız önemli değil. Devam edin.

Neden mutlu olamıyorum? Toplumla her konuda uyum sağlamak zorunda mıyım, yoksa ben de kendi dünyamı yaratabilir miyim?

İstediğim, sevdiğim bir işte çalışmaktan beni alıkoyan, daha az para kazanmak mı, kendi değerimi "para" ma göre mi ölçüyorum?.

Toplumun her değer yargısı bana uymuyorsa eğer, kabul etmek zorunda mıyım. onlardan farklı olmayı neden kabul etmiyorum?

Hem onlardan farklı hem de onlarla yanyana yaşayamaz mıyım?

Neden herşeyi kalıplıyorum, kalıplar zeki bir insanın kabul edebileceği şeyler mi?

Neden yarından çok korkuyorum. bugün istediğim gibi yaşayamadığım için olamaz mı?

Sorular sorun kendinize korkmayın bence. bu sorular yolunuzu bulmanıza yardım edecek.

Herkesin bir yolu vardır. dünyanın bu tanınmayacak, acınacak hale gelmesi de bir yoldur bana göre.

Nefes alınamayacak hale gelmiş gezegenimizde yaşamak zor ama bu gezegen aynı zamanda yaşayan, nefes alan bir organizma. kendini yenilemeye gücü ve kapasitesi var. Bunu yaratacak ve yapacak olanlar da sadece biziz.

Önce kendimizden başlamalıyız. Bizler yani insan vücudu evrenin mükemmel bir modelidir. Beynimizde halledip önce, vücudumuzda hissetmeliyiz düzelmeyi. Devamı nasıl olsa gelecektir. Sevgiyle Kalın,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder